Ana içeriğe atla

Bell 206 Long Ranger Helikopteri Havada Ana Rotorun Kopması Sonucu Hudson Nehrine Düştü

 







Bell 206 Long Ranger Helikopteri Havada Ana Rotorun Kopması Sonucu Hudson Nehrine Düştü

10 Nisan Perşembe günü yerel saat ile 15:00 de turistlere şehri gezdiren bir helikopter havada hasarlanarak New York Şehrinin Manhattan adasını anakaradan ayıran Hudson nehrine düştü.

Siemens’in İspanya CEO’su Agustin Escobar ve ailesi ile onları gezdiren helikopter pilotu, Bell 206L-4 LongRanger IV modeli helikopterinin henüz bilinmeyen bir nedenle havada kuyruğunun ve ana rotoru kopması sonrasında, Hudson nehrine düşmesi sonucu helikopterde bulunan Siemens’in İspanya CEO’su Agustin Escobar, karısı, 4, 5 ve 11 yaşındaki üç çocuğundan oluşan beş kişilik ailesi ve 34 yaşındaki pilot kazada yaşamlarını kaybettiler. Kazaya “Mast Çarpması” adı verilen ve ana rotorun helikopterin kuyruğuna çarparak hasarlaması denilen bir durumun neden olması ihtimali üzerinde durulmaktadır.

Bell-206 Long Ranger helikopteri standart Bell 206 helikopterin uzun modeli olup 7 kişiye kadar yolcu taşıyabilmektedir. Kazada uçakta 3 yetişkin, 3 çocuk olması nedeniyle ağrlık sorununun söz konusu olmadığı değerlendirilmektedir. Bell 206 modeli helikopterler yaklaşık 60 yılın üzerinde hizmette olup askeri ve sivil maksatlı yoğun olarak hala kullanılmakta olup 2017 yılında üretimine son verildi.

Helikopterlerde “mast kesmesi” (mast bumping), özellikle tek rotorlu ve semi-rigid rotor sistemine sahip helikopterlerde (örneğin Robinson R22, R44 gibi modellerde) görülebilen tehlikeli bir olaydır. Bu durum, ana rotor milinin (mast) aşırı hareketi nedeniyle rotor başlığıyla temas edip zarar görmesi veya kopmasıyla sonuçlanabilir.

Mast Kesmesinin Başlıca Sebepleri:

1. Düşük G-Hareketleri (Low-G Koşulları):

– Helikopterin ani alçalma, türbülans veya pilotaj hatası nedeniyle yerçekimi kuvvetinin (G kuvveti) azaldığı durumlarda, rotor diskine yeterli yük binmez.

– Rotor palleri aşırı konum değiştirerek mast ile temas edebilir.

2. Aşırı ve sert kumanda verilmesi:

– Özellikle yüksek hızda ani manevralar yapıldığında, rotor başlığı aşırı eğilerek mastı kesebilir.

– Bu durum, semi-rigid olarak adlandırılan rotor sistemine sahip helikopterlerde daha yaygındır.

3. Türbülans veya Düzensiz Hava Koşulları:

– Şiddetli rüzgar veya türbülans, rotor sisteminde kontrolsüz salınımlara yol açabilir.

4. Pilotaj Hataları:

– Yetersiz eğitim veya aşırı agresif manevralar, mast kesmesine zemin hazırlar.

– Özellikle low-G durumunda yapılan ani ve sert kumanda verilmesi riski artırır.

Yukarıda belirtilen durumlarda, Rotor sisteminin tamamen kopması ve helikopterin kontrolden çıkmasıyla pilotun yapabileceği hiçbir şey olmayıp ölümcül kazalar meydana gelir.

Böylesi istenmeyen bir durumun önlenmesi için;

– Low-G durumundan kaçınmak (ani pitch aşağı hareketlerden sakınmak).

– Tüm uçuş boyunca yumuşak ve kontrollü manevralar yapmak.

– Türbülanslı havalarda hızı düşürmek.

Bilhassa uzun masta sahip Robinson R22, R44 ve bunlara benzer hafif helikopterlerde kuyruk bumunu kesme ve mast kopması olaylarıyla nadir de olsa karşılaşılmaktadır. Kısa mastlı ve rigid rotor sistemli helikopterler bu konuda çok daha emniyetlidir. (Sikorsky 76, Black Hawk, Puma vb modeller)

Kaza sonrası NTSB tarafından kaza araştırması başlatılmış olup kurtarma çalışmaları tamamlanmıştır. Helikopterde kayıt cihazlarından (eğer varsa) bilgilerin alınması ve enkaz üzerinde yapılacak detaylı araştırma sonucu kazanın oluş nedenleri açıklanacaktır.

Helikopterler kumanda konusunda sabit kanatlı uçaklara nazaran çok daha hassas olup Helikopter pilotlarının bu fenomeni çok iyi bilip, uçuş tekniklerini buna göre ayarlaması ve ani, aşırı ve sert kumandalardan kesinlikle kaçınmaları gerekmektedir.

Emniyetli Uçuşlar Dileriz

 

Eyup Turşucu

Kaptan Pilot (E)

Kaza Araştırma Uzmanı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

THY Boeing 737-8 MAX Uçağı Yolculu Uçuşa Hazır 10 Nisan 2021

  THY Boeing 737-8 MAX Uçağı Yolculu Uçuşa Hazır 10 Nisan 2021 2 ölümlü kaza sonrası 21 ay boyunca uçuştan alınan MAX uçaklarının geçen süre içerisinde tüm tarafların katkı ve önerileri ile Boeing tarafından gerekli iyileştirmelerin yerine getirilmesi ile Kasım 2020 de FAA, sonrasında EASA ve diğer otoriteler tarafından uçuşa elverişlilik sertifikasının onaylanmasıyla birçok ülkede MAX uçakları uçuşa başlamıştı. THY Genel Müdürü Sayın Bilal Ekşi’nin 9 Nisan günü paylaştığı mesaj ile ülkemizde MAX uçağına sahip iki işletmeden birisi olan THY’nın TC-LCE kuyruk isimli MAX uçağının prosedür gereği olan test uçuşunu başarıyla tamamladığı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla başka bir sorun yaşanmazsa kısa süre içerisinde MAX uçaklarının gökyüzünde yolcularıyla emniyetle uçuşa başlayacağını söyleyebiliriz. Alınan bilgiye göre değişiklik olmazsa 12 Nisan günü ilk yolculu uçuş gerçekleşecektir. 20 yıl B737’de pilot olarak görev yapmış bir kişi olarak yolcu koltuğunda da olsa ilk uçuşuna katı...

Air India B787 kazasıyla ilgili ön raporun 11 Temmuz’da yayınlanması bekleniyor

  Air India B787 kazasıyla ilgili ön raporun 11 Temmuz’da yayınlanması bekleniyor Bağımsız Havacılar 7 Temmuz, 2025   PAYLAŞ FACEBOOK TWİTTER WHATSAPP Air India B787 kazasıyla ilgili ön raporun uluslararası havacılık standartlarına uygun olarak 11 Temmuz’da yayınlanması bekleniyor. Air India 12 Haziran günü Ahmedabat meydanından AI171 sefer sayılı uçak, Londra Gatwick için kalkıştan sadece 32 saniye sonra düşmüştü. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Annex 13 kurallarına göre Hindistan otoritesi 30 gün içinde ön rapor sunmakla yükümlüdür. Kaza Ön Raporu 12 Haziran kazasına ilişkin olası kaza nedenleri de dahil olmak üzere ilk bilgileri sağlayacak. Raporda ayrıca kaza mahallinden elde edilen bulgular, devam eden süreçte atılacak adımlar yer alacak. Verilen bilgiye göre kaza son raporunun yaklaşık üç ay sonra, eylül ortası civarında yayınlanması bekleniyor. Resmi olmamasına rağmen medyada yer alan ön rapora ait olduğu vurgulanan taslak raporda; KAZANIN OLASI ANA NEDENİ Ai...

Çoklu Pilotlu Ticari Hava Taşımacılığı Pilotlarında Yaş Sınırı 67’ye Çıkarılması Önerisi Yayınlandı

  Çoklu Pilotlu Ticari Hava Taşımacılığı Pilotlarında Yaş Sınırı 67’ye Çıkarılması Önerisi Yayınlandı Bağımsız Havacılar 5 Eylül, 2025   PAYLAŞ FACEBOOK TWİTTER WHATSAPP ICAO, 2006 yılında çok pilotlu uluslararası ticari hava taşımacılığı (CAT) operasyonları gerçekleştiren pilotlar için yaş sınırını 60’tan 65’e çıkarmak üzere Standartlar ve Önerilen Uygulamalar’ı (SARP’ler) uygulamaya koymuştur. ICAO’nun son 19 yılda Tıbbi Hükümler Çalışma Grubu aracılığıyla yaş sınırlarının uzatılması konusunda yaptığı çalışmalara dayanarak, bu makale ICAO’nun yaş sınırını 67’ye çıkarmayı değerlendirmesini önermektedir. Bu değişiklik, 2006 yılında başarıyla uygulanan ve ek emniyet güvence önlemleri çerçevesinde hayata geçirilen yaklaşıma benzer bir yaklaşımı izlemelidir. ICAO Ek 1 — Personel Lisanslandırma, Bölüm 1 – Lisanslarla İlgili Tanımlar ve Genel Kurallar, ticari pilotlar için üst yaş sınırları standardını sağlar. Tek pilotlu ticari uçuşlar için bu sınır 60, çok pilotlu ticari hava taş...